Kur'ani Hayat Dergisine gitmek için tıklayın. Daha Fazlası
www.kitapburada.com Kitap satışına devam ediyor. Daha Fazlası

Haber & Duyuru

Kur'ani Hayat Dergisi

 

 

Hakkımızda

Her yeni çıkış mütevazı da olsa bir iddia taşır. Kur’ani Hayat Dergisi de, yayın hayatına ilk adımını atarken çıkış gerekçelerini, ilke ve hedeflerini kısaca iddiasını okuyucularıyla paylaşmayı gerekli görmüştür.

 

Gerekçeler

Bir Müslüman olarak kendi modernitemizin belirsizliklerini yaşıyoruz. Bu belirsizlikler insanların bocalamasına, aradığını bulamamasına sebep oluyor. İnsanlar bir önderden mahrum olduklar için neyi, nerede arayacaklarını ve hakikate nasıl ulaşabileceklerini bilemiyor. Usul hatasından hali olmayan birçok çaba da sorunu derinleştirmekten başka bir yarar sağlamıyor.

 

Çözümün vahiyde ve vahyin amele dönüşmüş halinde (Sünnet) olduğunu bilenler çoğunlukta olmasına rağmen bir türlü maksada ulaşılamıyor. Usulde yapılan hatalar, maksadı da yaralıyor. Çünkü biz “vusulsüzlüğün usulsüzlükten” olduğuna inanan bir ümmetiz.

 

Kur’an’ın yolundan gitmek vahyin öğrettiği usulü uygulamakla mümkündür. Modern çağda Müslüman’ın tasavvuru seküler etkilerle kirletiliyor. Sistemli mühendislik çabaları sonucunda şekillendirilen seküler zihinler vahiy ile olan canlı bağdan kopuyor.

 

Zihinsel kirlenmeye rağmen sessiz ve derinden akıp gelen bir diriliş çizgisi bir ilahi lütuf ve imkan olarak görmek gerekir. İki yüz yıldır zihinsel kirlenmeye karşı tepki verenlerin varlığı, insanoğlunun Yüce Yaratan tarafından ‘unutulmamış’ olduğunu gösterir. Urvetu’l-Vuska, Mihrap, Sırat-ı Müstakim, MenarSebilu’r–Reşad, Darü’l-Fünun, Tercümanu’l-Kur’an, Hikmet, Diriliş, Hareket, Büyük Doğu, Düşünce vb. dergilerin hepsi zihinsel kirlenmeden arınmaya çağırmak için yola çıkmıştı. İçerik ve üslup farklılıklarına rağmen, bahsi geçen tüm dergiler vahye muvafık bir hayatın inşası için mesajlar vermiştir.

 

İki yüz yıllık bu süreçte tamamen Kur’an’ı konu alan bir dergi bulunmamaktadır. Kur’ani değerlerle hayatı birbirine bağlayan bir dergi, vahyin öngördüğü hayatın inşası yolunda önemli bir görev üstlenecektir.

 

Yukarıda belirtilen tüm kaygılar Kur’ani Hayat Dergisi’nin yayın hayatına başlamasını da beraberinde getirdi.

  

İlkeler

Kur’ani Hayat, İslami ıstılahları tercih ederek Kur’an’ın kavramsallaştırmasını önceleyecektir. Toplumun tüm katmanlarını kucaklayan bir üslupla, her kesimden insanın anlamasını kolaylaştıracak ortak bir dil kullanacaktır.

Kur’ani Hayat, toplumun her kesiminden insanı hedef kitlesi olarak kabul eder. Toplum yalnızca bir kesimden oluşmadığı için, sadece bir kesime hitap etmeyi yeterli görmez.

Kur’ani Hayat, “kaleme and olsun…” emr-i ilahisi ile okumak kadar yazmanın da önemli olduğunun bilincindedir. Sözlü gelenek kadar yazılı geleneğin de vahyi aktarmada ne kadar etkili ve kalıcı olduğunu bilir. Bir mektebe dönüşmesi arzu edilen bu çaba Kur’an merkezli düşünen mütefekkirler ve yeni yazarlar yetiştirme gayesi de güdecektir.

Kur’ani Hayat, sadece soyut tefekkürü yeterli bulmaz. Kur’an merkezli bir düşünce geleneği oluşturma yanında bu geleneğin hayata nasıl yansıtılacağı konusunda açılımlarda bulunmayı da önemser.

Kur’ani Hayat, ümmetin zengin mirasını vahyin süzgecinden geçirerek yeniden üretir. Tarihiyle ve kendisiyle yüzleşerek, entelektüel cesaretle özeleştiride bulunmayı önemser ve bunu ‘fiili tövbe’ olarak kabul eder.

Kur’ani Hayat, hayatını Kur’an çalışmalarına adamış âlim, akademisyen ve önderlere sayfalarını açarak, birikimlerini toplumla paylaşmaları için bir köprü görevi görür. Ahlaklı bir müzakere zemini oluşturarak ilim ve kalemehlini Kur’an merkezli hakikat arayışlarını bu zeminde yürütmeye davet eder.

Kur’ani Hayat, farklı düşünceleri önemser. Ancak, vahyin vaz’ettiği ilkeleri ortak kabuller olarak görür. Vahyin bildirdiği kat’i bilgiyi tartışmaya açmaz.

Kur’ani Hayat, Kur’an ile ilgili dünyanın her tarafında yürütülen çalışmaları yakından takip eder ve bu çalışmaları okuyucuları ile paylaşır.

Kur’ani Hayat, Kur’an’sız bir hayatın ve hayatsız bir Kur’an’ın hikmete mugayir olduğu düşüncesiyle bunları ayrılmaz bir bütün olarak kabul eder.

Kur’ani Hayat, hayatın tamamına vahyin kılavuzluğunda bakmayı esas alır. Gündelik hayatta karşılığı olmayan teorik bilgilere ve tartışmalara sayfalarında yer vermemeye özen gösterir. Çabasını vahye uygun bir tasavvurun inşası ve bu tasavvura uygun davranışların hayata yansıması üzerinde yoğunlaştırır.

Kur’ani Hayat, Kur’an-ı Kerim’e istediğini söyletme gayretiyle değil, onun söylediğini can kulağıyla dinleyip doğru anlama çabasıyla yaklaşır.

Kur’ani Hayat, asla ‘Kur’ancılık’ yapmaz. Bilakis, ‘Kur’anlı’ bir hayata kılavuzluk etmeye çalışır. ‘Kitabına uydurma’ değil, ‘Kitab’a uyma’ gayreti içinde olur.

Kur’ani Hayat, sadece bir cemaatin, bir hareketin, ya da bir vakfın dergisi değildir. Çıkış noktası Kur’an olan, Kur’anla inşa olmayı ve Kur’anla inşa etmeyi amaçlayan ve tüm Müslümanları kucaklayan bir ilim ve fikir dergisidir.

Kur’ani Hayat, Kur’an ilimleri ve tefsir alanında akademik makalelere de zaman zaman yer verir. Ancak, tüm bu bilgilerin hayata dönük yüzüne öncelik tanır. Kur’an’a yaslanır, ana kaynak olarak ondan beslenir. Vahyin hayata yansıyan müşahhas şekli olan Sünnet’i her dem göz önünde bulundurur. Kur’an’ı tek kaynak olarak değil, temel kaynak olarak kabul eder. Kur’an’ın en isabetli ve kamil tefsiri olan Sünnetten her zaman istifade eder.

Kur’ani Hayat, vahyin birinci dereceden muhatabı olan Rasulullah’ın (s) Kur’an’a yaklaşım ve onu yorumlama biçimini temel alır. Vahyi en iyi anlamanın yolunun, onun bizzat kendisine indiği seçilmiş elçiyi yakından takip etmekten geçtiğini kabul eder. Peygamberin vahiyle terbiye ettiği örnek toplumu, model almak açısından büyük bir imkan olarak görür.

Kur’ani Hayat, müminin düşünce evrenini oluşturan dil, tarih, coğrafya, irfan, hikmet, bilgi gibi mefhumların Kur’an ekseninde yeniden üretilmesini hayati bir mesele olarak görür.

Kur’ani Hayat, tek taraflı, buyurgan bir üslup yerine özneler arası bir ilişkiye davet eder. Müminler arasında kurulacak böyle bir ilişkinin rahmeti celp edeceğine inanır.

  

Hedefler

 

Kur’ani Hayat, nesneleştirilmiş, hayattan koparılmış, belli zaman ve mekanlara hapsedilmiş ilahi kelamın; dünya ve ahiret saadetini sağlayan, hayatın içinde ve her alanda olması gereken bir ilahi hitap oluşunun hakkıyla anlaşılmasına çalışır.

Kur’ani Hayat, Kur’an ile ilgili ilmi, fikri ve edebi eser üretiminin artmasını ve yaygınlaşmasını teşvik eder. Bu hedefin gerçekleşmesine süreli bir yayın ekseninde katkı sağlar.

Kur’ani Hayat, Kur’an ile ilişkisi sorunlu hale gelen insanımızın Kur’an’la yeniden tanışması için yollar arar. Küresel kirlenmenin etkisiyle aşınmış İslami kimliğin onarılmasına ve bu kimliğin Kur’an’ın gölgesinde yenilenmesine çalışır.

Kur’ani Hayat, Kur’an ile ilgili araştırma ve yorumların cesaret ve ihtiyat ilkeleri çerçevesinde geliştirilmesini teşvik eder. Geliştirilen düşüncelerin ‘Kur’an’a arz edilip sağlaması yapıldıktan sonra geçerlilik kazanması’ şeklinde sağlam bir yöntemin yerleşmesine katkıda bulunur.

Kur’ani Hayat, her bir ferdi Kur’an ile bütüncül bir ilişki içerisine girmeye ve bu ilişkiyi sağlam ve sürekli kılmaya özendirir.

Kur’ani Hayat, Kur’an’ı salt entelektüel kaygılarla değil, bilakis onun hayatı inşa eden bir özne olduğuna inanarak ve buyruklarına teslim olarak inceleme ve hayata aktarma alışkanlığı kazandırmayı hedefler.

Kur’ani Hayat, onca ilerleme teorilerine rağmen gücün kutsandığı ve zulmün sıradanlaşarak kanıksandığı bir çağa tanıklık ederken, sözün gücünün üstünlüğünü öne çıkarmayı hedefler.

Kur’ani Hayat, vahyin kılavuzluğuna yeniden dönmeyi, eşyayı ve hadiseleri vahyin penceresinden okuma ahlakını yeniden kazanmayı salık verir.

Kur’ani Hayat, tarihe ve zamana “Dur beni dinle!” yerine, “Dur vahyi dinle!” çağrısı yaparak, sözlerin en güzelinin Allah’ın sözü olduğuna tereddütsüz iman etmeyi ve bunun gereğini yerine getirmeyi sürekli hatırlatır.

Sonuç olarak; duyarlı tüm dostlarımızı, vahyin hayatı inşa etmesine mütevazı bir katkı yapmak niyetiyle çıktığımız Kur’ani Hayat yürüyüşüne katılmaya davet ediyoruz.

 

Bu yürüyüşte Kur’an; kavramlarıyla tasavvurumuzu, önermeleriyle aklımızı, örnekleriyle şahsiyetimizi ve bütünüyle hayatımızı inşa edecektir. Bize düşen gayret etmektir. Muvaffak olmak Alemlerin Rabbi Yüce Allah’ın iznine bağlıdır.

Vesselamu ’ala menittebe’al-Hüda: Selam olsun Hidayet yoluna tabi olanlara…

İlginizi Çekebilir

Etkinlikler